18 Nisan 2012 Çarşamba

Fırtınalar

Bugün insanlar tedirgin. Birçok şehri fırtına vurdu.THY birçok seferini iptal etti.Konya'da kum fırtınası çıkmış.Yaklaşık 200 aracın ise kaza yaptığı iddiası var. Afyon'da hızı 100 km'ye varan rüzgar çatıları uçurmuş.İstanbul'un Anadolu yakasında şiddetli rüzgar ve hortum oluşmuş.İnsanlar paniklemiş. Mesut Yar twitter'de diyor ki: .Hiç bu kadar siren sesi duymamıştım son günlerde. Köprüde yol arıyor ambulanslar. Bir şerit açın yahu! 


Hava ve deniz seferleri iptal...GSM hatlarında sorun TV yayınlarında kesilme...Boğaziçi trafiğe kapatılmış...Avrupa - Anadolu geçişinde ise polis ekipleri kontrollü geçiş sağlandığı, köprüde, rüzgarın şiddetine göre geçişlere izin verildiği,sürücülere köprüden geçerken direksiyonu sıkı tutmaları uyarısı yapılmakta...


Geçen hafta Elazığ'daki hortum faciasında da 6 kişi hayatını kaybetmişti.

Birkaç saat içinde ne çok şey oldu.


Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Ahmet Ercan'a göre bu yalpalanmanın nedeni Dünyanın manyetik alan hızının değişmesiyle yerin çekirdeğinin yalpalanma hızı da artması. Ve devam ediyor:  '' Bu hızının değişmiş olması doğal olayların artışıyla sonuçlanacak. Deprem, tsunami, volkan, hortum, sel, buz erimeleri, taşkınlar, yer kaymaları sayısında olağanüstü artışlar olacak. Örneğin Türkiye’de hiç hortum olmazdı, geçen hafta beş kişi öldü. Selleri sürekli izliyoruz, doğal orman yangınları, kutuplardaki buzul erimelerindeki hızlanma, Kuzey Işıklarının konumundaki değişim hepsi bunun sonucu.'' diyor A.Ercan.


Bu fırtınalar elbette bitecek. Peki, geriye ne  kalacak? Çöl tozlarının sebep olabileceği astım nöbetleri, kazalar sonucu kalıcı sakatlanmalar ya da artık hiçbir zaman böyle bir fırtınaya şahit olamayacak, hiçbir zaman sevdiği bir müziği dinleyemeyecek,sevdiği çiçeği koklayamayacak, sevdiklerini kucaklayamayacak olan ve bu dünyadan, aramızdan bir fırtına nedeniyle sonsuza dek ayrılanlar... ve daha pek çok şey.


Peki ya hayatımızdaki yalpalanmalar? Ya hayatımızdaki ani çıkan fırtınalar? Meteoroloji önceden tahmin edip atmosferik olası  değişimleri ve yaşanabilecek yansımaları konusunda uyarabiliyor ama ya hayatımızdaki fırtınalar?... Öyle bir an gelir ki küçük gerilimler birikerek bir anda enerjisi serbest kalır ve büyük bir patlama, duygusal bir fırtına, geçmişi, tüm sevgileri, aşkları, minneti alıp götüren hortumları yaşarken,  yanı başımızda yaşanırken bulabiliriz kendimizi. Belki küçük belirtileri de olmuştur ancak çok kez gözardı edildiğinden gün gelir ani bir patlama ile darmadağın olur yaşamlarımız. Geriye kalan enkazımızın toplanması da bir o kadar zordur. Elde edilen parçalar birleştirildiğinde öyle çok eksik olduğunu göreceğizdir ki, hiç bir şey bir daha eskisi gibi olamayacaktır ne yazık ki. 


Perşembenin gelişi çarşambadan belli aslında...Yaşama, tam şu ana, sevdiklerinize sıkı sıkı tutunun. Tam bu mevsimde açan erguvanların, leylakların  iç ferahlatıcı renklerini izleyin, koklayın. Yaşamınızdaki güzelliklerin farkına varın ve vardırın. Sıcak çaylarınızla birlikte sevgilerinizi yudumlayın...


M.Özdaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder